Boşanma Oranları Artıyor! Sosyolog Halil Karanfiloğlu Uyarıyor: “Bu Sadece Aile Sorunu Değil, Toplumsal Dönüşümün Sonucu” dedi
Türkiye’de boşanma oranları son yıllarda dikkat çekici biçimde artıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sosyolog Halil Karanfiloğlu, boşanmaların sadece bireysel hatalardan kaynaklanmadığını, toplumsal ve kültürel dönüşümlerin de boşanma sürecinde belirleyici rol oynadığını söyledi.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de her yıl on binlerce evlilik sona eriyor. Uzmanlar, bu artışın ardında çok katmanlı sosyolojik nedenler olduğunu belirtiyor. Sosyolog Halil Karanfiloğlu, “Boşanmayı sadece ‘eşler anlaşamadı’ şeklinde değerlendirmek yüzeysel olur. Ekonomik baskılar, bireyselleşme, toplumsal cinsiyet rolleri ve kültürel değişimler bu süreci şekillendiriyor” dedi.
“Ekonomik Kriz Aileleri Sarsıyor”
Karanfiloğlu’na göre boşanmanın başlıca nedenlerinden biri ekonomik zorluklar. “İşsizlik, hayat pahalılığı ve borç baskısı evlilik içinde ciddi gerilim yaratıyor. Özellikle düşük gelirli ailelerde bu durum daha yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor” diyen Karanfiloğlu, kadının ekonomik bağımsızlığının da boşanmalar üzerindeki etkisini vurguladı: “Kadın artık ekonomik özgürlüğe sahip. Maddi bağımlılığı olmayan birey, mutsuz bir evliliği sürdürmek zorunda hissetmiyor.”
“Bireyselleşme ve Modern Hayat Beklentileri Değiştirdi”
Toplumsal dönüşümün etkilerini anlatan Halil Karanfiloğlu, “Modernleşme ile birlikte bireyler artık kendilerini gerçekleştirmek, mutlu olmak istiyor. Önceden fedakârlıkla ayakta duran evlilikler artık bireyin mutluluğuna bağlı. Bu da çatışma alanlarını artırıyor” dedi.
“İletişim Kopukluğu ve Dijital Bağımlılık Ciddi Bir Tehdit”
Karanfiloğlu, çiftler arasında duygusal bağların zayıfladığını ve sağlıklı iletişim kurulamamasının evlilikleri çıkmaza sürüklediğini ifade etti:
“Eşler birbirini anlamıyor, dinlemiyor. Dijital bağımlılık, sosyal medya gibi faktörler ilişki içi mesafeyi artırıyor. Evlilikler yalnızlaşan bireylerin sahnesine dönüşüyor.”
“Şiddet ve Aile Müdahalesi Kritik Faktörler”
Boşanma davalarının önemli kısmında şiddet vakalarının yer aldığını belirten Karanfiloğlu, “Kadına yönelik şiddet, artık daha fazla görünür ve raporlanabilir durumda. Bu da boşanmayı cesaretlendiriyor” dedi.
Ayrıca ailelerin evlilik üzerindeki aşırı etkisine de dikkat çekti: “Özellikle kayınvalide baskısı, çiftlerin özel alanlarını zedeliyor. Geleneksel rollerin dayatılması da ilişkileri zayıflatıyor.”
“Boşanma Bir Kriz Değil, Bir Sonuçtur”
Sosyolog Halil Karanfiloğlu, son olarak şu çarpıcı ifadeyi kullandı
“Boşanma, bireylerin başarısızlığı değil, toplumsal yapının geçirdiği değişimlerin bir sonucudur. Ekonomik adaletsizlik, cinsiyet eşitsizliği, iletişim yetersizliği gibi sorunlar çözülmeden boşanma oranları düşmez. Bu nedenle meseleye sadece aile içinden değil, toplumsal yapıdan bakmak gerekir.”
Uzmanlara göre, boşanmaları azaltmanın yolu evlilikleri güçlendirmekten değil, bireyleri ve toplum yapısını daha sağlıklı hale getirmekten geçiyor.
